İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararını protesto eden kadın örgütleri, Avrupa ve Türkiye’de kadına yönelik şiddete dikkat çekmek için ‘Kırmızı Eylem’ etkinliğinde buluştular.
Almanya’da faaliyet gösteren kadın örgütleri, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesini Gelsenkirchen şehir merkezinde yaptığı açıklamayla protesto ettiler. “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” pankartlar açan kadınlar sık sık, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Yaşasın kadın dayanışması” sloganları attı.
Kadın Kimliği Saldırı Altında
Okunan basın açıklamasında Alman Kadın Konseyleri Başkanı Mona Küpper, toplumsal cinsiyet eşitliğini ve kadının özgürleşmesini benimsediklerini ve şiddete savaş açtıklarını belirtti. Kadın kimliğinin saldırı altında olduğunun dile getirildiği açıklamada, “Almanya’da 1 Şubat 2018’de İstanbul Sözleşmesi olarak adlandırılan Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi yürürlüğe girdi. Bunu yaparken Almanya, kadına yönelik şiddetle mücadele etmek, etkilenenlere koruma ve destek sağlamak ve şiddeti önlemek için hükümetin her düzeyinde mümkün olan her şeyi yapmayı taahhüt eder. İstanbul Sözleşmesi’nin toplam 81 maddesi kapsamlı yükümlülükler içeriyor. Bunlar, kadına yönelik şiddeti ve aile içi şiddeti önlemek ve bunlarla mücadele etmek, mağdurları korumak ve şiddet uygulayanları cezalandırmakla ilgilidir. Aynı zamanda kadın-erkek eşitliği ve kadınların şiddetten uzak bir yaşam sürme hakları güçlendirilmektedir. Kadınlar olarak ancak yan yana durarak, örgütlenerek ataerkil yapıları yıkabiliriz. Kadınlar olarak haklarımız için, birbirimiz için, İstanbul Sözleşmesi için alanlarda olmaya devam edeceğiz” denildi.
Neden “İstanbul Sözleşmesi’ne ihtiyacımız var?
İktidara ve erkek yargıya hiçbir güvenlerinin kalmadığına vurgu yapılan açıklamada, “Avrupa Birliği’nde, tüm kadınların dörtte biri hayatlarında en az bir kez fiziksel şiddete maruz kalmıştır. Tüm kadınların onda birinden fazlası da en az bir kere cinsel saldırılara maruz kalmıştır. Failler çoğu zaman mağdurların yakın çevresinden erkeklerdi İmzacı devletler, her türlü şiddete karşı proaktif eylemde bulunmayı taahhüt eder. Bu taahhüt, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddeti içerir. Sözleşme ayrıca aile içi şiddete özel bir önem vermektedir. Bu yüzden İstabul Sözleşmesine ihtiyaç duyulmaktadır” denildi.