Cumartesi, Mayıs 18, 2024

Heval Bozbay: Kadim Mitoloji ve Kültürlerde On İki (12) Sayısı

Date:

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 281. sayısında yayınlanmıştır.

Anadolu’nun Alevi-Bektaşi kültürünün dini inanç ve törenlerinde, gündelik yaşamdaki örf ve adetlerinde belirli sayılara özellikle önem verilir. Başta 1, 3, 4, 7, 12, 40 gelmek üzere bu sayılar kutsal kabul edilen varlıklar, kişiler ve güçler ile ilişkili olarak türkü, deyiş, hikaye ve diğer sanat eserlerinde sık sık zikredilir. Bu sayılar yalnız Alevi-Bektaşi geleneğinde değil, tarih boyunca çeşitli kültür ve inanışlarda da sembolik sayılar olarak kullanılmıştır.

İnsanlar tarihin en eski devirlerinden beri sayılara sayısal değerlerinin dışında bir takım doğaüstü, mistik güçler atfetmiştir. Bazı sayılar iyi ve uğurlu kabul edilirken, bazı sayılar da uğursuzluk ve kötülük ile ilişkilendirilmiştir. Sayılara atfedilen özellikler her uygarlık ve kültürde değişmekle birlikte; örneğin Hristiyan ve Batı kültürlerinde 13, 666; Uzakdoğu kültürlerinde ise 4, 5 gibi sayıların kötülük, uğursuzluk getirdiğine dair batıl inançlar son derece yaygındır ve bu sayıların belirli durumlarda kullanılmasından kaçınılır. Öte yandan 1, 3, 12, 40 gibi sayılar genellikle olumlu sayılar olarak kabul edilmiş; bu sayılar mitolojide ve inançlarda kutsal kabul edilen varlıklar, kişiler ve güçler ile ilişkilendirilmiştir. Bu tür olumlu nitelik atfedilen sayılar dua, büyü, sihir, tılsım gibi faaliyetlerde de kullanılmış, böylece o sayıların zikr edilmesiyle ortaya çıkan manevi gücün, dileğin gerçekleşmesine yardımcı olacağına inanılmıştır. Sayılara sembolik bir takım anlamlar yüklenmesi yalnızca halk arasındaki batıl inançlarla kalmamış, sayıların gizli anlamlarını çözmeye yönelik Kabala, Hurufilik, Numeroloji gibi çeşitli dibi akımlar da tarihte görülmüştür.

Sayılardan 12’yi ele aldığımızda, dünyanın çeşitli kültür ve inanışlarında tekrar eden, olumlu bir sembolik değerinin olduğunu görürüz. Özellikle Ortadoğu kültürlerinde 12 sayısının özel bir yeri vardır. Günümüzde kullandığımız sayılara atfedilen sembolik anlamların birçoğunun kökeni bu uygarlıklarda yatar. Matematik ve onunla doğrudan ilişkili olan astronomik bilgiler ilk defa Mezopotamya’da Sümer ve Babil uygarlıkları tarafından yazıya geçirilmiştir. Mezopotamyalı gökbilimcileri gökyüzünü 12 eşit dilime (burçlara) ayırmış, bunlara da çoğunu bugün de kullandığımız boğa, aslan, yengeç gibi isimler vermişlerdi. Güneşin bu burçların her birinden geçişi bir ayı, 12 ayın toplamı ise bir yılı meydana getiriyordu. Böylece dünyayı aydınlatan, ısı ve hayat veren güneş ve onunla ilişkili 12 kutsal varlık (burç) sembolizmi sonraki kültürlerde de tekrar edilecek bir motif olarak ortaya çıkar. Tanrılar, kahramanlar ve diğer önemli varlıklar çoğu zaman 12’li gruplar halinde tasvir edilir.

MÖ yaklaşık olarak 1650-1200 arasında Anadolu’daki hakim olan Hititler, ilişkide oldukları diğer kültürlerin tanrılarını benimsemekte çok açık fikirli oldukları için “bin tanrılı halk” olarak anılır. Bu tanrı kavrayışından biri de muhtemelen Mezopotamya uygarlıklarından aldıkları yeraltı tanrılarıdır ve bunlar 12 kişidir. Hititlerin kutsal mekanlarından olan, Çorum-Boğazköy’deki Yazılıkaya kutsal alanındaki kaya duvarında yer alan kabartma sahnelerinden birinde 12 yeraltı tanrısı kabartmasının bulunması, bu tanrıların mitolojideki önemine işaret eder (GÖRSEL 1).

  Eski Yunan uygarlığına baktığımızda da yine 12 sayısı ile sık karşılaşırız. Mitolojide baş tanrı Zeus öncülüğünde efsanevi Olimpos Dağı’nda yaşayan tanrıların sayısı 12’dir (GÖRSEL 2). Kahraman Herakles’in, kendisine verilen 12 görevi yerine getirmesi de mitolojinin en sık işlenen konularından biridir.

Yine Ortadoğu’da doğup gelişmiş tek tanrılı dinlerde de 12 sayısının sembolik bir değerinin olduğunu görürüz. Yahudiliğin kutsal kitabı Tevrat’a göre Hz. Yakup’un 12 oğlu, İsrailoğullarının 12 kabilesini meydana getirmiştir. Hıristiyanlıkta ise Hz. İsa 12 yaşında mabede girmiştir. Çok iyi bilindiği gibi İsa’nın havarilerinin sayısı da 12’dir (GÖRSEL 3). Havarilerden Yahuda’nın ihanetinden sonra sayıyı tekrar 12’ye tamamlamak için Mattiya havariliğe seçilmiştir. Annemarie Schimmel’e göre, İsa’yı gün olarak kabul edersek, o zaman 12 havari, 12 saatle ilişkili olur, zaten 12 havari de 12 İsrail kabilesi, 12 piskopos, 12 küçük peygamber ve hatta Ahit Sandığı’ndaki 12 mayasız ekmekle öncelenmiştir.

Paylaş

spot_img

İlginizi çekebilir

Bunlara baktınız mı?
Benzer Başlıklar

18 Mayıs’ta 33 Can Aşkına Ankara Yenimahalle’deki Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde buluşalım!

"Madımak Katliamı Hafıza Merkezi Tanıtımı ve 2 Temmuz Madımak...

Selma Orundaş: Eşikteki ile Döşektekinin Kudreti

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 285. sayısında yayınlanmıştır. “Yol cümleden...

Madımak Katliamı Hafıza Merkezi Belgesel Filmi

BİLGİLENDİRME Sevgili Canlar, Madımak Katliamı Hafıza Merkezi Belgesel Filmi 2 Temmuz'da...

Özge Göncü: İyi Olmamızın Mücadele İle Ne Alakası Var?

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 285. sayısında yayınlanmıştır. Çetin mücadele...

Alevilerin Sesi dergisine abone olmak ister misiniz?