Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 280. sayısında yayınlanmıştır.
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Madımak Katliamı’nın 30. yılına ithafen hazırladığı ve 10 Haziran’da açılışını yaptığı Madımak Dijital Kütüphanesi’nin ardından, 29 Eylül’de Madımak Sanal Müzesini madimak.org portalı üzerinden ziyaretçilere açtı.
İngilizce ve Türkçe olan bu çalışma ile Madımak, uluslararası internet ağında dünyanın her bir tarafında bilinir hale geldi. Proje çok kapsamlı olup dünyada ilk kez bu tarz bir çalışmaya örnek oldu. Özellikle Madımak Sanal Müzesi’nin açılmasıyla, Madımak Katliamı’nda yitirdiğimiz 33 canımızın “anıları, düşleri, umutları sonsuzluğa taşındı, dünyanın neresinde olursa olsun gökyüzüne bakan herkesin görebileceği bir web anıt” oldu. Toplumsal hafıza konusunda önemli bir çalışmaya imza atıldı.
Açılışı yapılan Madımak Dijital Kütüphanesi ve Madımak Sanal Müzesi’ne önümüzdeki aylarda açılışı yapılacak olan Madımak Belgesel Filmi, Madımak Web Belgeseli ve Madımak Sözlü Tarih Görüşmeleri eklenecek. Onlarca kişinin büyük emekler verdiği bu çalışmalarda en büyük özveride bulunanlar hiç kuşkusuz ki kayıp yakınları oldu. Evlerini, anılarını, yüreklerini, albümlerini Madımak Hafıza Merkezi için yeniden açtılar. Çevirdikleri her bir albüm sayfasıyla,dudaklarından dökülen her bir sözcükle yürekleri tekrar tekrar dağlandı. Fakat bu projeyle anılarının, düşlerinin, umutlarının sonsuzluğa taşındığını gördüler. Hüsne Ana bu projeye dair “Çoook üzgünüm. Ama şimdi biraz da olsa kendimde teselli buldum. Bu çalışma lafın bittiği yer” dedi.
Gelin sözü yakınlarını Madımak’ta yitirenlere ve bu projeye hayat verenlere bırakalım:
Zeynep Altıok: Hukuk adına, adalet adına bir arpa boyu yol gidemediğimiz bir iklimde, karanlıktan çıkmak için mücadelemizi en üst seviyede sürdürmeye çalıştığımız bir dönemde, bugüne kadar örneğinin olmadığı şekliyle böyle bir çalışmayla bu açılışı gerçekleştirmek çok önemli, çok saygıdeğer, çok onurlu ve çok faydalı. Yitirdiğimiz insanlarımızı tek tek daha yakından tanımak, onların bize bıraktıklarını paylaşmak, çoğaltmak adına çok önemli bir izdir bu proje.
Eren Aysan: Bu proje topluma çok önemli bir şey söylüyor: Örgütlülüğü… Taziyeler içerisinde bir ömür geçirenler ve bedel ödeyenler olarak da böyle bir örgütlülük sayesinde nefes alıyoruz. Bir oda çok rahat bir biçimde bir tasarımla kurulabilir. Bunun arkasında bir duygu var. O duygu da bir daha böyle katliamların olmaması üzerine kurulu bir inanç, orada ölenlerin hepsine tek tek duyulan özel bir saygı…
Asaf Koçak: Amcam bu olayda ölümü mızıkasını çalarak selamlayan birisi. Zor anda bu odayı gezip amcamın hikâyesine tanık olan herkes, yaşadıkları durumdan onun gösterdiği bu cesaretle çıkabilecekler.
Memet Ali Alabora: 33 canı böyle gördüğümüz zaman bir kez daha neyi kaybetmiş olduğumuzu, neyin elimizden alınmış ve kaybettirilmiş olduğunu çok daha iyi görüyorsunuz.
Batuhan Köksal: İnsanların, o kişilerin hayatlarına dokunması üzerine nasıl bir şey inşa edebiliriz deyip yola çıktığımız, dünyada eşi benzeri olmayan bir yapı kurduğumuzu düşünüyorum.
Kemal Dinç: Bu proje de bir örgütlenmedir. Nasıl Sivas sonrası Aleviler örgütlendiyse bu proje de öyledir. Kalıcı bir somut halidir.
Erdal Kılıçkaya
Alevilerin Sesi Dergisi
Genel Yayın Yönetmeni
