Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 287. sayısında yayınlanmıştır.
Madımak deyince eskiden aklımıza Sivas mutfağında çok kıymetli bir yere sahip olan madımak bitkisi gelirdi. Oysa 2 Temmuz 1993 tarihinden sonra Madımak, Türkiye’nin tarihinde örneğine az rastlanır bir katliamı, o katliamda kaybettiğimiz canları hatırlatıyor. Şimdi o yaşadığımız büyük acıyı unutmamamak/unutturmamak için büyük bir mücadele veriyoruz.
2 Temmuz 1993 tarihinde Kültür Bakanlığı’nı temsilen katıldığım, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği üyesi olarak bulunduğum o kara günü beynime çiviyle kazıdım; “unutma aklım” dedim. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu tarafından hazırlanan “Madımak Katliamı Hafıza Merkezi” projesi kapsamında bir tanık olarak yaşadıklarımı, gözlemlerimi aktarmam istendiğinde beynime kazınmış, duygu dünyamı sarsmış o büyük acıyı Prof. Dr. Şükrü Aslan hocama anlattım. Şükrü hocama dedim ki, “Artık o çiviyi attım. Siz tarihe not düşüyorsunuz”. Proje ile 2 Temmuz 1993’e dair her tür bilgi arşivlenirken çok sayıda tanıklık da kayda geçirildi. Emeği geçenlere, projeyi hazırlayanlara, Alevi örgütlerine ömrünce minnettar olacağım.