Cumartesi, Nisan 27, 2024

Mustafa Aslan: Sadece Alevilerin Mutlu Olduğu Bir Ülke İstemiyoruz

Date:

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 283. sayısında yayınlanmıştır.

Dünya dengelerinin üstünlük üzerine kurgulanması savaşların artmasına, ülkeler arası kutuplaşmaya ve global ekonomik krizlere neden olmuştur. Türkiye’nin dış ilişkilerini dengeleyememesi yanlış politikaları uygulaması nedeniyle uzun süredir uyguladığı politikalardan geri adım atmasıyla ciddi bir zaman kaybına ve istikrarsızlığa neden olmuştur. 2023 yılı iç politikalarda siyasal islamı  tüm yaşam alanlarında hissettirmeye yönelik yasalar çıkartarak alıştırma politikasını sürdürmesi ve  laiklik, insan hakları, demokrasi, eşitlik, eğitim, adalet ve anayasa tanımamazlığı evrensel değerlerden uzaklaşmasıyla tek adam rejiminin gerçek yüzünü gösteren bir yıl olmuştur. Ülke ekonomisinde yanlış polikalarda ısrar etmesi ve seçimler sonrası zıt politikaları hayata geçirmesinin sonucu yoksulluğun ve işsizliğin daha da artmasına neden olmuştur.

Alevi toplumu açısından en sıkıntılı yıllardan birini daha yaşamamıza rağmen biz, tarihimizden ve öğretimizden aldığımız maya ile 73 millete bir nazarda bakarak ırkçı ve şeriatçı olmayan çevrelerle yan yana yürümeye özen gösterdik. İktidar, tüm kimlikleri ve inançları tekleştirmek ve dolayısıyla yalnızlaştırarak birbirine yabancılaştırıp siyasetini perçinlemek istemektedir. Bu bağlamda 2023’de de   Alevilerin eşit yurttaşlık talebi karşılık bulmadığı gibi devletin kendi Alevisini yaratmak adına kurduğu Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kurumlarımıza sızma politikalarının yoğun bir çalışma yaparak gerçekleştiği, yol önderlerimizde dahil maaş rüşveti ile Canlarımızı satın almaya yönelik girişimlerinin yaşandığı bir yılı bitirdik. Bize karşı ürettiği ve üreteceği politikaların referansı tarikatlar olduğundan, iktidarın tüm adımları dönüştürülmüş asimilesi tamamlanmış bir Alevilik yaratmak oluyor. Yine bu alandaki marifetlerini yetersiz gören iktidar, yeterli olmaması ve daha da agresif çalışmaları yürütmesi için mevcut başkanı görevden alıp ırkçı gerici yeni bir başkan atanması ileriye yönelik politikaların da adımı olmuştur. Ülkede ki gerici politikalara karşı Alevi kurumları olarak sokakta ve meydanlarda itirazlarımızı dile getirmek değerli olmuştur. Hem Alevilere yönelik hem de gerici politikalara yönelik adımlara sessiz kalmayan bunlara karşı tavrını her defasında ortaya koyan yanıyla mücadeleyi büyüten ama yeterlilik konusunda daha çok üstüne görev düşen kurumlarımızın çabası azımsanmayacak değerdedir. 2023 yılı Alevilerin mücadele alanlarında kendilerini gösterdiği bir yıl olmuştur. Demokrasi ve eşit yurttaşlık mücadelemizi yükselttiğimiz çalışmalarımızı tarihe not olarak düşürmüş olmanın haklı sevincini yaşamaktayız. Birkaç örnek vermek gerekirse;

Ülkenin hemen tüm bölgelerinde toplantılar yaparak, hak ihlallerini ve iktidarın asimilasyon politikalarını anlattık. Hacıbektaş’ta ABF’nin çağrısı ile tüm kurumlarımızın katılımında çalıştay yaptık. Taleplerimizi en üst seviyeden ve ortak imza ile ilan ettik. Devamında İstanbul Yenikapı’da binlerce yurttaşın katılımı ile Alevi kurultayı yapıp demokratik haklarımızı bir kez daha haykırdık. Sayısını hatırlayamadığımız paneller ve toplantılar yaptık. Bu yıl Madımak katliamı davasının 30. yılı idi. Bileşenimiz Pir Sultan Abdal Kültür Derneği öncülüğünde bir dizi eylem ve etkinlik yaptık. Davanın zamanaşımına uğratılması kararını tanımadığımızı bir kez daha ifade ediyorum. Bir yandan zamanaşımı kararı verilirken öte yandan da, Cumhurbaşkanının yetkisi ile katillerden biri daha (Hayrettin Gül) serbest bırakıldı. Bu karar başta Aleviler olmak üzere vicdan sahibi herkesi derinden yaraladı. İcraatları bununla da sınırlı değildi elbette. ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım Değerlerimi Seviyorum) adında okullara yönelik bir şeriatçı proje devreye sokuldu. Biz bunu karşı ilkini İzmir’de diğerini İstanbul olmak üzere iki miting yaparak protesto ettik. Elbette 2023 başlarında yaşadığımız bir deprem felaketi vardı ki onu hiç birimizin unutması mümkün değildir. İlk gününden itibaren ABF olarak tüm kadrolarımızla deprem bölgesine giderek bizzat sahada çalıştık. Yine bileşenlerimizden PSAKD ve AKD çadır kentler kurarak başta kadın ve çocuklar olmak üzere depremzedelere omuz verdik. Ben deprem sürecini alnının akı ile tam da bize yakışan bir şekilde göğüsleyen, Türkiye Alevi hareketi ile koordineli çalışan ve desteklerini esirgemeyen AABK örgütlülüğümüze de bir kez daha teşekkür ediyorum. Yine bu vesile ile tüm müsahip kurumlarımızı buradan bir kez daha selamlıyorum.

Elbette ki herkes için eşitlik ve demokrasi mücadelemizin devam ettiği bir yıl olacak. Bu yıl Türkiyer’de yerel seçimler de var. Aslında bu seçim sonuçları ülkenin gidişatına direkt etki edeceği bir yıl olacaktır. Eğer AKP kaybettiği büyükşehirleri geri alabilirse politikalarının daha da sertleşeceği ve pervasızca uygulamalarını arttıracağı bir yılı yaşayacağız. Bilindiği gibi ülkeyi çok uzun süredir bir tarikatlar ve cemaatler koalisyonu yönetmektedir. Bu seçimler yerellerde yönetimin cemaat ve tarikatların alan paylaşımlarına şahit olacağımız gerçeğini gösteriyor. Bunun düşüncesi bile ürkütücü ama ve maalesef bunlarla karşı karşıya kalacağız. Önceki politikaların değişmediği hatta gericileşmenin arttığı bir döneme de girme ihtimalimiz olacak. Daha açık ifade edersek, iktidarın gizli ajandasının HüdaPar olduğu gerçeğini göz ardı etmeden seçim sürecini değerlendirmek zorundayız.

Gerek Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığının politikalarına yönelik gerekse demokrasi mücadelesi için daha çok enerjinin ayrılacağı bir yıl olacaktır. Ülkede gericiliğe karşı mücadele edecek en büyük dinamiklerden biri Alevi toplumudur. Tarafların netleşeceği tavırların daha da keskin şekilde ortaya konulacağı yıldır 2024.

Alevi Bektaşi Federasyonu bir yandan Alevi hak mücadelesini yürütürken bir yandan da örgütlülüğünü büyüterek 2024 de Alevilerin iri ve diri olması için elinden geleni yapan yanı ile ana taleplerimizin karşılık bulması için mücadele edecektir. Sonuçta biz sadece Alevilerin eşit haklara sahip olduğu, sadece Alevilerin mutlu olduğu bir ülke istemiyoruz. Ötekileştirilen kim varsa daha çok yan yana gelip daha çok iş üreteceğiz.

Emekçilerin söz yetki ve karar sahibi olduğu bir yıl. Türklerin, Ermenilerin, Kürtlerin ve tüm halkların eşit haklar ve gönüllü birliktelik ile bir arada yaşadığı bir yıl. Dinin devleti devletin dini yönetmediği, Alevilerin eşit yurttaşlık talebinin karşılandığı, Diyanet’in olmadığı, katliamlarla yüzleşmiş, gerçekten laikliğin kazanıldığı bir yıl. Kadın ve çocuk haklarının anayasal güvenceye alındığı ve İstanbul sözleşmesine geri dönüldüğü bir yıl. Her türden gericiliğe karşı kurumsal tavrın alındığı bir yıl.

Savaşa ve çatışmalara karşı, halkların onurunu koruyan barışın sağlandığı bir yıl.

Doğayı metalaştıran ve yağmalayan değil doğayla barışık ekolojik dengeyi koruyan bir yıl olması dileğimle…

Mustafa Aslan
ABF Genel Başkanı

Paylaş

spot_img

İlginizi çekebilir

Bunlara baktınız mı?
Benzer Başlıklar

Selma Orundaş: Eşikteki ile Döşektekinin Kudreti

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 285. sayısında yayınlanmıştır. “Yol cümleden...

Madımak Katliamı Hafıza Merkezi Belgesel Filmi

BİLGİLENDİRME Sevgili Canlar, Madımak Katliamı Hafıza Merkezi Belgesel Filmi 2 Temmuz'da...

Özge Göncü: İyi Olmamızın Mücadele İle Ne Alakası Var?

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 285. sayısında yayınlanmıştır. Çetin mücadele...

Zeliha Korkmaz: 2024 Perspektifi Kadınlar İçin Mümkün Mü?

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 285. sayısında yayınlanmıştır. Geride bıraktığımız...

Alevilerin Sesi dergisine abone olmak ister misiniz?