Perşembe, Ocak 23, 2025

Erdal Kılıçkaya: Yaşananı hafifletmeye kimsenin gücü yetmez!

Date:

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 286. sayısında yayınlanmıştır.

Bundan tam 4 yıl önce Madımak katliamının 30. yılına atfen kalıcı bir projeyi hayata geçirmek için dönemin Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Yönetim Kurulu’nda konuyu ele aldık. Bunun için ilk elden beş kişiden (Nevin Kamilağaoğlu, Hüseyin Mat, Ali Çağan, Cafer Kaplan Dede, Erdal Kılıçkaya) oluşan bir AABK Madımak Komisyonu kurduk. Belgesel sinema konusunda aklına, işine değer verdiğimiz, güvendiğimiz, kurum içinden ve dışından onlarca kişiyle haftalar, aylar süren görüşmeler yaptık.

Devletin kolluk güçlerinin gözü önünde, 8 saat boyunca tv’lerden canlı olarak yayınlanan, faillerinin yakalanmayıp, yakalananların da teker teker af edildiği, Madımak Katliamı sürecine şöyle veya böyle dokunan herkesin devlet nezdinde ödüllendirildiği, bakan, milletvekili yapıldığı bir ülkede, katliamdan 30 yıl sonra da olsa Madımak Hafıza Merkezi kurma fikri kafamızda olgunlaştı.

Madımak Katliamı aradan geçen bunca yıla rağmen ilk kez bu kadar kapsamlı bir şekilde ele alınacaktı. Madımak Dijital Kütüphanesi, Madımak Sanal Müzesi, Madımak Belgesel Filmi, Madımak Sözlü Tarih Görüşmeleri, Madımak Web Belgeseli olmak üzere 5 farklı proje ile Madımak Hafıza Merkezi kurulacaktı. 4 yılın sonunda, tam da düşündüğümüz gibi oldu ve Madımak Hafıza Merkezini oluşturan 5 farklı proje sırasıyla açılmaya başladı. Ve görüldü ki; çok gerekli, isabetli ve iyi düşünülmüş bir çalışma oldu. Aynı zamanda bu alanda bırakılmış bir boşluğu da doldurdu.

Madımak’ta çocuklar, kadınlar, gencecik insanlar barbarca katledilirken, Madımak Hafıza Merkezinde 33 canın sayıdan ibaret olmadığı; yaşanmışlıkları, umutları, aşkları da olduğu anlatıldı.

Bu projenin her etabında Madımak Katliamı öncesi, otelde yaşananlar ve sonrasındaki gelişmelerle birlikte bir Türkiye hatta dünya analizi yapıldı. Travmatik tarihi katliamlar üzerine çalışmak zor olduğu kadar gerekli de olduğu için, Madımak Hafıza Merkezi aynı anda bir yüzleşme, hesaplaşma olanağı da oluşturdu.

130 kişi ile yapılan görüşmelerin her biri ayrı bir tez konusu olabilir. Bu çalışma bunun da yolunu açtı. Kitap, belgesel, tez, sinema filmi… yapmak isteyen herkese sayısız bilgi, belge sunuluyor.

Madımak Katliamı ağırlığında bir hadiseyi anlatmak için, iki kızını kaybetmiş bir anne olan Münire Hanım’ın “sandım ki dünyada sağ kimse kalmadı – ama çok kötü bir şey oldu” sözü, artık söyleyecek laf kalmadığında, hiçbir hamasetin yaşananı anlatamayacağı gerçeği karşısında dökülüvermişti ağzından. Söyleyebildiği son söz, belgesel filmin adı oldu. O söz herhangi bir insanın ağzından çıkan bir niteleme değildi. Bundan daha ağır bir söz düşünemiyorum, böyle bir konuda. Yaşananı hafifletmeye kimsenin gücü de yetmez zaten.

Tam 4 yıl önce başlayan Madımak Hafıza Merkezi çalışması boyunca yitirdiğimiz 33 cana, ailelere, yürütülen mücadeleye en ufak bir halel getirmemek için çok titiz çalışıldı.

Madımak Katliamı ve gerisindekilerin, sonrasında yaşanan rezilliklerin en doğru şekilde aktarılması ve izleyen, okuyan kerkesi derinden etkilemesi, düşündürmesi için çok uğraşıldı. Madımak Dijital Kütüphanesi, Madımak Sanal Müzesi, Madımak Belgesel Filmi, Madımak Sözlü Tarih Görüşmeleri, Madımak Web Belgeseli olmak üzere, bu 5 farklı proje ile oluşturulan Madımak Hafıza Merkezine onlarca can, kurum çok emek verdi.

Verilen emeklere aşk ola.

Şimdi sıra emeğimizin dünyaya açılmasında.

Kolay gele…

Erdal Kılıçkaya

Paylaş

spot_img

İlginizi çekebilir

Bunlara baktınız mı?
Benzer Başlıklar

Hasim Arslan: Munzura Atılan Taşlar

Aslında anlatmaya yeniden başlamak, tarihe tekrar tekrar not düşmekle...

Seyit Sönmez: Failler ve Fail Kalıntıları, İyiler ve Hayaletleri

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 290. sayısında yayınlanmıştır. “Bize mezar...

Yönetmen Mediha Güzelgün ile Röportaj “Niye Affedelim?”

Bu röportaj Alevilerin Sesi dergisinin 290. sayısında yayınlanmıştır. Röportajı Yapan...

Seda Alçınar: Bir Bellek Otopsisinin Romanı: Kayıp Gergedanlar

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 290. sayısında yayınlanmıştır. Suna Hanım...

Alevilerin Sesi dergisine abone olmak ister misiniz?