Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 282. sayısında yayınlanmıştır.
AABK İnanç, Yol-Erkân Kurulu başkanlığına seçilen Ecevit Emre Dede ile Alevilerin Sesi dergisi için yaptığımız röportajda; 100 yılın yok sayılanları olarak görülen Alevilerin Avrupa’daki konumunu, asimilasyon, ötekileştirilme, eşit yurttaş olamama gibi sorunların yanısıra önümüzdeki dönemde AABK İnanç, Yol-Erkân Kurulu’nun hedeflerini konuştuk.
AABK İnanç, Yol-Erkân Genel Kurulu yapıldı ve siz de 3 yıllığına bu kurumun başkanlığına seçildiniz. Öncelikle yeni görevinizden dolayı sizi ve ekibinizi kutluyouz. Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Çok teşekkür ederim. Ben Ecevit Emre 11.10.1974 doğumluyum ve Dersim-Ovacıklıyım. Derviş Cemal Ocağı evladıyım.
Türkiye’den Almanya’ya göç eden ve ilk jenerasyon olarak gelen işçi bir ailenin cocuğuyum.
Almanya’da Endüstriyel Sanayi mesleğini bitirip sonra ilerleyen yıllarda Almanya Sol Parti’de aktif olup 2021 seçimlerinde Federal meclis milletvekili adayı olan bir canınızım.
Ülkede 100 yılın yok sayılanı olarak görülen Alevilerin Avrupa’daki konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Öncelikle tarih biz Alevilere adil davranmadı. Uzun yüzyıllardan beridir Aleviler hep yok sayıldılar.
Osmanlı’dan Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar Alevilerin 600’den fazla dergahları vardı, ancak maalesef 1925’te tekke ve zaviyeler kanunu kapsamında hepsi kapatıldı.
Aleviler sadece inkar edilmedi, Osmanlı’dan başlayan şeriat uygulamaları ile her türlü karalama ve yok sayılma asimilasyonuna tabi tutuldular. Türkiye’de Alevilik inanç olarak değil kültür düzeyine çekilerek onların inanç merkezleri olan Cemevleri inkar edilmektedir.
Avrupa’ya gelince Aleviler son 30-40 yıldır çok ciddi mücadeleler yürüttüler ve bu bağlamda Avrupa Alevi örgütlülüğümüz ciddi bir yol almış oldu. Dünyada ilk defa, Avrupa’da Aleviler anayasal olarak devletler, parlamentolar düzeyinde tanındı. Bu bağlamda geçmişten günümüze kadar emeği olan tüm canlarımızın emekleri Hakk katında kabul ve makbul ola.
Yasal ve anayasal olarak Avrupa Aleviliği tanıdı, fakat Aleviler Piri-Talibi-Mürşidi ve kurumsal temsiliyeti ile tüm Cemevleri gelecekte önlerine çok ciddi perspektifler koymalılar.
Tüm Cemevlerimizde Alevilik konusunda blok eğitimler, konferanslar, panel ve seminerler sıklaştırılmalı.
Özellikle de gençlerin Alevilik konusunda eğitimleri pekiştirilmeli geleceğin kadroları olarak önleri açılmalı.
Aynı zamanda tüm ülke federasyonu inanç kurallarımız Ana-Pir eğitimini yaygınlaştırılmalı. Ayrıca gerek Avrupa’da olsun gerek ülkemizde olsun Pir-Talip ilişkisi daha sıkı kurulmalıdır. Ne Pirsiz Talip, nede Talipsiz Pir olmaz bilincindeyiz.
Paralelinde Alevi öğretisi yarına nasıl taşınmalı bunun Kolektif bir akılla tüm kurumsal kimliklerimizi ve Ocak Pirleri, Mürşitleri, Talipleri ve akademisyenlerimizle yürüteceğiz.
Asimilasyon, ötekileştirilme, eşit yurttaş olamama gibi sorunların yanısıra bir de katliama uğramamak için mücadele eden Alevilerin inançsal açıdan sıkıntıları nelerdir?
Aleviler bugün hâlâ ciddi tehlikelerle karşı karşıyadır, inkara yok sayılmaya kadar tüm sorunlar devam etmektedir. Aleviliğin ve Alevi örgütlülüğünün önünü türlü şekillerle tıkamak istiyorlar. Bu tıkanıklığa ve parçalama planlarına, tüm bileşenlerimizle ve ortak yol ve akıl mücadelesi ile asla müsade etmeyeceğiz.
Önümüzdeki üç yıl AABK İnanç, Yol-Erkân Kurulu’nun hedefleri ne olacak? Görev sürenizde neler yapmayı planlıyorsunuz? İnanç, Yol-Erkân Kurullarıyla ilgili ilişkilerde hedefiniz nedir ?
Kanaat önderlerimizle, aydınlarımızla yazar ve sanatçılarımızla örgütsel mücadelemizi daha da güçlendirip, tüm sıkıntıları önümüze koyup yeni perspektifler ile kollektif bir akıl ve strateji ile her türlü zorluğun üstesinden geleceğimize inancımız tamdır.
Aleviler nasıl ki geçmiş katliamlarda kendilerini, yol ve erkanlarını var ederek bugüne getirdilerse, bugünde inanç öğretisini yarına taşıyacaklardır.
İnançsal açıdan sıkıntılar, Alevi toplumu ve Alevi örgütlülüğü ile aşılacaktır. Artık Aleviler olayları, dünyayı, geleceklerini, yarınlarını alevice okumaktadırlar bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Bizler mücadelemizi Kerbela’da Hüseyin’den, Banazda Pir Sultan’dan, Amasya’da Pir İlyas’tan, Dersim’de Seyit Rıza’dan ve Şah Kalender Çelebi’den öğrendik ve o istikamette boyun eğmeden onurlu mücadelemize devam edeceğiz.
Zira ALEVİK vardır ALEVİK HAKK’tır.
Bu bağlamda yürüdüğümüz bu yolda, Şahı Merdan Ali yardımcımız, Hızır gözcümüz ola.
2024’e dair mesajınız nedir ?
Yaşanılası Dünyamızın Güzel İnsanları…
2023 Yılı ne yazık ki acı, dram, felaket bıraktı geriye.
6 Şubat depremi de bize bir kez daha sevdiklerimize, sevgiye sıkı sıkıya sarılmamız gerektiğini gösterdi.
Başta Rusya-Ukrayna, İsrail-Filistin savaşları olmak üzere dünyanın birçok yeri kan revan içinde.
Bedelini de en çok çocuklar ve kadınların ödediği savaşları film gibi izliyoruz.
Bu kara günlerin artık geride kalması, son bulması, bir daha yaşanmaması dileği ile
yeni yılın insanlığa sağlık, mutluluk, huzur getirmesini Hak’tan niyaz ediyorum.
İnsanın insana, insanın doğaya ve kendi hakikatine sahip çıktığı bir dünyanın özlemi ile kavgasız, savaşsız, barışın kıymet bulduğu bir dünya diliyorum…
AŞK ile ….
Aşkı muhabbetlerimle
