Cumartesi, Temmuz 27, 2024

Ağla güzel ülkem, ağla! Hüngür, hüngür ağla!

Date:

Ülkenin koşar adım totaliter rejime gittiği, demokrasinin tabutuna son çivinin çakıldığı şu günlerde ayağa kalkmıyacaksında, ne zaman kalkacaksın? Hadi, kalk ayağa, Aç pencereni ve avazın çıktığı kadar bağır: “Yeter artık!”

Erdal Kılıçkaya
AABK Genel Sekreteri

“Yeter artık, bu kadarını midem kaldırmıyor” de ve ayağa kalk!

– Corona ile mücadele ve aşılamada sınıfta kalındı,

– Ülkenin en yüksek puan ile girilebilinen Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri terörist ilan edildi,

– Öğrencilerin, insan hakları savunucularının, gazetecilerin evleri basıldı,

– Milletvekili Ö. Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliği düşürüldü ve Meclis’ten yaka paça çıkarıldı,

– Türkiye’nin üçüncü büyük partisi HDP hakkında kapatma davası açıldı,

– Merkez Bankası Başkanı Cumhurbaşkanı kararıyla görevden uzaklaştırıldı,

– Cumhurbaşkanı kararıyla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıktığı ilan edildi.

Güzel ülkemin, güzel insanları;

Bir haftaya sığan bunca önemli gelişmeye rağmen;

– Meclis’in, belediyelerin çalışamaz hale getirilmesini,

– Biraz itiraz edenin hayatının mahvedilmesini,

– Gazetecilerin, siyasetçilerin dövülmesini,

– AİHM kararlarının uygulanmamasını,

– Hapishanelerin tıklım tıklım dolu olmasını,

– Bir ülkenin kadınlarına gösterdiği tutum ve yasal haklar o ülkenin gelişmişliğiyle doğru orantılı olmasının bilinmiyor olmasını,

– Kadınların, adeta orta çağ kurallarını kabul etmeye zorlanmasını,

– Bunu kabul etmeyen kadınların, haklarını savundu diye, yaka paça gözaltına alınmasını,

– Alevilere, Kürtlere, Ermenilere, Romanlara, LGBTİ’lere, İnsan Hakları Savunucularına, aydınlara, ülkenin ötekilerine vebalı muamelesi yapılmasını…

Daha da geç olmadan…

Bütün bu olup biteni,

Kaygı ile izlemiyor musun?

Daha ne olmasını bekliyorsun ki?

Daha da geç olmadan,

Ayağa kalkmak için, neyi bekliyorsun?

Toplumda umut, direnç, dayanışma damarını güçlendirmek için, daha ne olması gerekiyor?

“Dert bizde ise, derman da ellerimizde” demek, bu kadar mı zor?

Ülkeye yayılan dalga dalga kötülük rüzgarına karşı, dik durmak ve kötü gidişata dur demek için neyi bekliyorsun?

Ülkenin koşar adım totaliter rejime gittiği, demokrasinin tabutuna son çivinin çakıldığı şu günlerde ayağa kalkmıyacaksında, ne zaman kalkacaksın?

Hadi, kalk ayağa,

Aç pencereni ve avazın çıktığı kadar bağır:

“Yeter artık!

Bu kadarını midem kaldırmıyor!” de.

De ki, güzel ve aydınlık günler gelsin.

Karşı koy ki;

Çocuklarımıza daha yaşanabilir bir Dünya bırakabilelim.

Paylaş

spot_img

İlginizi çekebilir

Bunlara baktınız mı?
Benzer Başlıklar

Yasemin Eycan: Aleviliğin Doğal ve Masum Yüzü

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 287. sayısında yayınlanmıştır. Babamın İzinden:...

Hafızanın Kaydı: Madımak Sözlü Tarih Görüşmeleri

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 287. sayısında yayınlanmıştır. Resmi tarih...

Madımak Hafıza Merkezi, Sözlü Tarih Koordinatörü Prof Dr Şükrü Aslan ile yapılan 130 Görüşmeyi Konuştuk – Röportaj Alevilerin Sesi Dergisi

Bu röportaj Alevilerin Sesi dergisinin 287. sayısında yayınlanmıştır Madımak katliamının...

Kelime Ata: “Yangın”dan Kurtarılabilenler…

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 287. sayısında yayınlanmıştır. Adı üstünde;...

Alevilerin Sesi dergisine abone olmak ister misiniz?