Perşembe, Eylül 12, 2024

Koca yürekli Canpolat Yakar (Polat) Amca, Zini’de katledilen babasına kavuştu!

Date:

Zini Gediği’nde ateş düştüğü yeri yaktı. Polat Amca, babasını yitirdiği bu katliamla yaşıttı. 83 yıl, dayanılması çok zor olan bu ağır yükü üzerinde taşıdı. Ve yüreği daha fazla bu yükü taşıyamadı. Polat Amca dün Hakk-a yürüdü.


Bilge kişiliği, misafirperverliği, muhabbeti ve mertliğiyle örnek bir insandı.
Zini Gediği katliamında öldürülen Babası Nuri Yakar ve diğer katledilenlerin hakları için cesurca, yürekli bir şekilde, hep mücadele etti.
Polat Amca daha üç aylıkken, 19 yaşındaki babası Nuri Yakar Zini’de katledildikten sonra annesi ve iki kardeşiyle birlikte Balıkesir Susurluk İlçesi Mana Köyü’ne sürgün edildiler. Açlık ve hastalığa yakalandılar. Önce ağabeyi Hasan öldü. Sonra annesi Sümbül, ortanca oğlu Mustafa ile kaçak şekilde Erzincan’a döndü ama Mustafa da hastalığa yenildi. Sümbül Hanım yakalanınca Balıkesir’e geri gönderildi. Sürgün 1946’da bitti. Anne-oğul köye vardıklarında mülklerine el konduğunu gördüler. 1951’de, 30 yaşındaki Sümbül Hanım da öldü. Canpolat öksüz kaldığında henüz 13 yaşındaydı.

Babamızın suçunu bilelim. Mezarı yok bu adamın!

Katliam tarihinden 73 yıl sonra, Zini kayıp yakınlarıyla birlikte, 9 Eylül 2011’de, Erzincan Cumhuriyet Savcılığı’na şikâyet dilekçesi verdi.
“Bu gece rahat uyuyacağım. 73 yıl sanra da olsa, onlar için bir şey yapabilmiş olmanın huzurunu yaşıyorum” dedi. “Bunlar haksız yere öldürüldü. Niçin öldürüldüler? Babamızın suçunu bilelim. Toprak ona da aittir. Mezarı yok bu adamın! Sade onun değil, 97 kişinin mezarı yoktur. Haklarının iadesini istiyoruz. Biz de gururumuzla yaşayalım” cümlelerini ve Zini Gediği katliamını resmi kayıtlara geçirdi.

Polat Amca’nın başlattığı hak arama mücadelesi sayesinde Zini Gediği Katliamı meselesi sadece Türkiye’nin değil, artık Avrupa’nın da meselesi oldu. Onun kararlı duruşu sayesinde, Zini Katliamı davası Avrupa İnsan Hakları Mehkemesine taşındı.

“Rüyamda, Babamın kemiklerinin üstümde dolandığını görüyorum” diyen Polat Akdağ, Zini Gediği’nde babasının kemiklerinin gerçekten de orta yerde durduğunu ve bunun bir rüya olmadığını bizzat yaşayarak gördü.
Her yıl 8 Ağustos’ta Erzincan’ın Kılıçkaya köyünde yapılan Zini anmalarına ilk gelen olur ve inatla, dirençle Babası Nuri Ağa’nın ve diğer kayıpların haklarının iade edilmesi, orta yerde duran kemiklerin DNA testlerinin yapılarak kayıp yakınlarına teslim edilmesi, babasının da bir mezar yerinin olması gerektiğini talep eden konuşmalar yapardı.

Ne yazık ki Zini katliamının son canlı tanıklarından birisi daha Hakk-a yürüdü.

Polat Amca, seni hep özleyeceğiz. En az senin iraden ve kararlılığın ile mücadeleye devap edip, Zini davasını sonuçlandıracağız.

Baban Nuri Ağa’ya ve Zini’de yitirdiğimiz 97 Cana selamlarımızı götür.
Devrin daim olsun koca yürek. Işıklar içinde uyu…

Ailesinin, sevenlerinin ve hepimizin başı sağ olsun…



Zini Gediği İnisiyatifi

Paylaş

spot_img

İlginizi çekebilir

Bunlara baktınız mı?
Benzer Başlıklar

Haldun Açıksözlü: 2 Temmuz 1993’den Bugüne Kalanlar; “Çok Kötü Bir Şey Oldu”

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 287. sayısında yayınlanmıştır. Kanayan bir...

Ayşe Gürocak: Tarihe not düşüldü

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 287. sayısında yayınlanmıştır. Madımak deyince...

Cevat Üstün: Madımak Hafıza Merkezi Sözlü Tarih Görüşmesi: Ne Hissettim, Tanıklığı Anlatmak Nasıldı?

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 287. sayısında yayınlanmıştır. Madımak Hafıza...

Burhanettin Kaya: Artık Hiç Bir Şey Eskisi Gibi Olmayacak!

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 287. sayısında yayınlanmıştır. Ne zaman...

Alevilerin Sesi dergisine abone olmak ister misiniz?