25 Kasim Kadina Karşı şiddetle Mücadele ve Dayanışma gününde her yil olduğu gibi bu yılda çeşitli etkinlikler yaptık.
Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 282. sayısında yayınlanmıştır.
Kadınların insan hak ihlallerine yönelik şiddete, cinsiyet ayrımcılığına karşı verdikleri mücadele de unutmadiğımiz,unutamayacağımız binlerce kadını andik.
Devlet şddeti ile katledilen Dilek Doğan’ları, Özgecanları, Güldünyaları, Gülistandokuları Pınarları ve Mahsa Jina Amini’yi andik.
Kadınlar, dünyanın hangi ülkesi olursa olsun özgür, eşit, sokaklarinda korkmadan, korkusuzca dolasacaği yaşanacak bir dünya istiyor.
Ama,
kadın oldukları ve boyun eğmedikleri için her zaman özel ve kamusal alanlarda şiddete ve ayrımcılığa maruz kalıyor.
Kadınların günümüzde boyun eğmedikleri şiddet ne yazık ki her geçen gün katlanarak devam ediyor.
Bu şiddeti önlemek elbette devletin görevidir.
Ama kanunlar ve uygulamalar,şiddeti yapanları cesaretlendirmektedir.
Çünkü cezasızlık ve haksiz tahrik şiddeti normallaştiriyor, şiddet yapanlara cesaret veriyor ve yeni şiddetlere sürekli davetiye çıkarıyor.
Açılan tüm hukuksal davalarda iyi hal, haksiz tahrik indirimleri, cezasızlık eril erkek zihniyetini hengi ülkede olursa olsun verdikleri kararlarda ortaklaştiriyor.
Ülkemizde bir gecede muktadirin kararıyla uluslararası bir sözleşme olan İstanbul Şözlesmesinden çıkılmak diğer yandan kadınların şiddete karşı yaşam hakkını güvence altina alan,şiddet mağdurunu koruyan 6284 yasasını da tehlikeye sokmkta ve kaldırılmasını çok istedikleri Medeni Kanununu tartışmaya açmayı düşünmekteler.
Bu çok tehlikelidir.
Kadinlar, tüm toplumsal yoksullaşmaya bağlı olarak her geçen gün yoksullaşiyor,hukuka adalete erişemiyorlar.
Ekonomik sorunlar yüzünden kadınlar boşanmak için açamadiklari davalardan dolayi evlerinde katilleriyle birlikte cehennemi yaşıyorlar.
Diger yandan dünyada yürütülen haksiz ve kirli savaşlarda dolayi ganimet olarak görülen kadinlara ve cocuklara karşı uygulanan devlet şiddeti binlerce kadının ve çocukların ölümüne neden oluyor.
Ülkemizde günde yaklaşık üç kadın katlediliyor. Son 10 ayda öldürülen kadın sayısı 348.
2008 yılından bu yana katledilen kadınların sayısı 4200 den daha fazla. Bu bir kadın kırımı mı değilde ne dir?
Kadınların yüzde/98’i eşleri tarafında ev içinde siddete uğruyor.
Kadınlara yönelik bu şiddet evde,sokakta,işte otobüsde, üniversitede kısacası hayatın her alanında yaşanıyor.
Ayrica kadinlar göçmen kadin olmasindan dolayi ekonomik, psikolojik şiddete ve mobbinge de maruz kalıyor yaşadığı ikinci ülkesinde.
Avrupa ülkelerinde farkliliklar gösterse bile kadına karşı şiddet ve cinsel istismarlar devam ediyor.
İsveç’te 2022 yılında 10 kadın en yakını kocaları tarafından öldürüldü..
36.019 kadın şiddete uğradıkları için polise baş vurdu.
Bu şiddeti uygulayanların ne yazık ki yine yüzde /80 yakınları ve tanıdıkları.
Cinsiyete dayalı bu şiddete karşı hangi zorluklarla karşılaşırsak karşılaşalım yılmadan yorulmadan,mücadeleyi birlikte büyüyeceğiz ve birlikte yürüyeceğiz.
Hiç bir kadını kaybetmek istemiyoruz.
Çünkü her bir kadinin yaşamı ve hayatı çok kiymetli.
Jin Jian Azaldı !
Kvinno Liv Frihet!
