Cumartesi, Nisan 27, 2024

Ercan Atmaca: Berlin’de Kal-o Gağan

Date:

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 283. sayısında yayınlanmıştır.

Anadolu-Mezopotamya’nın kadim halklarının, tüm olumsuzlukları ile eski yılı geride bırakıp yeni yılı yeni unutlarla, yeni güzelliklerle karşılamanın bayramıdır. Anadolu-Mezopotamya’nın kadim halklarında aslında yeni yılı 21 mart Newroz’da başlar. İlkbaharda yeniden çağlayan ırmaklar, eriyen karlardan sonra topraktan fışkıran bereket, güneşin tekrar dünyayı farkı bir açıyla ısıtması, kıtlığın zorladığı kış aylarından çıkmış insanlar ve diğer tüm canlılar için yeni bir başlangıçtır. Aralık ayıyla başlayan ve Mart’a kadar süren zor bir dönem geride kalmış ve yeniden doğa tüm güzelliğiyle canlanmaya başlamıştır. Bundan güzel başlangıç, bundan güzel yeni yıl başımı olur. Gağan (Aralık) bu zor döneme girişin, içinde yeni bahara gebe olan başlangıcıdır. İnsanların birbirine daha çok ihtiyaç duyduğu, dayanışmanın ve paylaşımın daha gerekli ve önemli olduğu, yeni baharlar görmek için hayatta kalma mücadelesinde insanların yanyana durdukları bir zaman dilimidir.

Ne kadar Hristiyanlıktan sonra, İsa’nın doğum günü olarak bu ayın seçilmesi, herşeyin öldüğü, uyuduğu bir dönemi yılın başlangıcı yapmaları, Gağan’ı Noel, Kal-o Gağan’ı Noel Baba, Hünkarın kucağındaki ve Geyikli Baba’nın geyiğini Noel babaya binek hayvanı yapmaları manidardır.

Gağan’la başlayan zor zaman koşulları Hızır ayıyla beraber yavaş yavaş yumuşayarak, düzelerek toprağa-havaya-suya düşen cemrelerden sonra Newrozla taçlanır.

Bu döngü Anadolu-Mezopotamya’nın bir çok yöresinde Kal-o Gağan-Fadik-Karaoğlan tiplemeleriyle canlandırılan bir oyuna dönüştürülmüştür. Eski ve geride bırakılan yılı temsil, bu oyunda, eski-yırtık elbiseler giymiş, uzun saç-sakalla makyajlanmış Kal-o Gağan’a düşer. Fadikse var olanı, doğayı, içinde yaşadığımız anı güzel elbiseleriyle, birazda abartılmış makyajıyla temsil eder.

Yeni elbiseleri ile genç, dinamik, yüzü daha yeni doğacak ama halen karanlıklar içinde ki yıldızı temsilen karaya boyanmış Karaoğlan’da üçüncü oyuncudur oyunda. Yeni yılı temsil eden Karaoğlan Hızır ayından sonra gelecek baharda Sultan Newroz tahtına oturacak Prens’tir aslında. Gelecek odur, umut ondadır, hakikat onunla gelecektede var olacaktır.

Bu üç kostumlu ve makyajlı oyuncular yanına çocukları ve gençleride alarak ev ev, kapı kapı dolaşarak, yiyecek ve içecek toplarlar. Çok eğlenceli bir yürüyüştür bu ve katılımcılarla beraber gülerek oynayarak gerçekleşir. Sonra herkes toplanan bu ürünlerle köyün en yoksul olan ailenin evine giderler. Orada yemekler pişirilir, yenilir, içilir eğlenilir. Sonra toplanandan tüm geriye kalanlar o yoksul aileye verilerek dağılınır. Bu zor zamanlara girerken ürünü, azığı az olan insanlarla bir dayanışmadır. Bir moral bulma, yeni baharları müjdelemedir.
Bu güzel gelenek günümüzde ne yazık ki unutulmaya yüz tutmuş bir çok değerimizden sadece biridir. Büyük şehirlere göçle dağılan kapalı tarım toplulukları, geleneklerini, göreneklerini, kültürlerinin ve inançlarının önemli değerlerini o topraklarda bırakıp gittiler. Bir gün döndüklerinde bulabilecellerini umut ederek belkide. Ama içinde yaşadığımız sistem, bize herşeyi geri dönmesi zor bir şekilde unutturuyor ve yerine yenilerini koyuyor. Birey olarak bize ve örgütlerimize düşen en önemli görevlerden biri değerlerimizi tekrar toplumumuza tanıtmak ve yaşatmaktır. Kültürünü, dilini, geleneklerini kaybeden toplumlar inançlarınıda koruyamazlar.

Bu vesile ile Berlin Alevi Toplumu Cem Evi bu sene 24 aralık 2023’de Kal-o Gağan bayramı etkinliğini başarıyla gerçekleştirdi. 200’ün üzerinde çocuğumuz anne-babalarıyla etkinliğimize renk kattılar. İlgi büyüktü ve etkinlik coşkulu ve eğlenceli bir şekilde yürütüldü. Çocuklarımıza Kal-o Gagan’ın topladığı yiyecek ve içecekler, ayrıca üzerinde Alevi sembolleri olan kolyeler dağıtıldı.

Etkinlik katılımcılar tarafından çok beğenildi ve devamı talep edildi.

Kal-o Gağan bayramı etkinliğini Hızır ayı etkinlikleri ile sürdürüp Newroz ile taçlandıracağız.

Häk‘ın ve Hakikatin demine HÜÜ..

Ercan Atmaca

Paylaş

spot_img

İlginizi çekebilir

Bunlara baktınız mı?
Benzer Başlıklar

Selma Orundaş: Eşikteki ile Döşektekinin Kudreti

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 285. sayısında yayınlanmıştır. “Yol cümleden...

Madımak Katliamı Hafıza Merkezi Belgesel Filmi

BİLGİLENDİRME Sevgili Canlar, Madımak Katliamı Hafıza Merkezi Belgesel Filmi 2 Temmuz'da...

Özge Göncü: İyi Olmamızın Mücadele İle Ne Alakası Var?

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 285. sayısında yayınlanmıştır. Çetin mücadele...

Zeliha Korkmaz: 2024 Perspektifi Kadınlar İçin Mümkün Mü?

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 285. sayısında yayınlanmıştır. Geride bıraktığımız...

Alevilerin Sesi dergisine abone olmak ister misiniz?