Salı, Nisan 30, 2024

İkrarsız yol yürünmez!

Date:

Alevilerin inançsal, toplumsal ve örgütsel birliklerinin temelinde Alevilik vardır. Hak erenlerin divanında dar‘a durup ikrar veren canların birliği, ikrar üzerine kurulmuş olan bir yol birliğidir. Yol, Aleviliktir! Canlar, rıza ile yola ikrar vererek birlik olmuşlardır. İkrarsız yol yürünmez! Çünkü ikrar hem yol pirleri hem de yol talipleri açısından Alevi olmanın ve Alevi kalabilmenin olmazsa olmazıdır!

Hasan Subaşı

Sırrı cevidana ereyim dersen
Verdiğin ikrara sahip ola gör
Mürşit meydanına varayım dersen
Müsahib babına yüzünü sürde gör
Müsahibten sonra aşina tutmalı
Mürebet ile rehber yetmeli
Malı mala, canı cana katmalı

Şah Hatayi

Fakat ikrar üzerine kurulmuş olan bu yol birlikteliğinde, Cumhuriyet’in kurulmasının ardından ciddi bir çözülmenin yaşanmaya başlandığı inkar edilemez bir gerçektir. Bu çözülme 1960-1980 yılları arasında tepe noktasına ulaşmıştır. Bu durum pirlerin, anların taliplerini, taliplerin pirlerini, analarını dinlememelerinin yolunu açmıştır. İnançsızlığın ortaya çıkması ve buna bağlı olarak ikrar bağında yaşanan çözülme, kaçınılmaz olarak dedelik, analık kurumunu hem yıpratmış hem de büyük oranda işlevsiz kılmıştır. Aynı süreçte, ocaklarımız ve dergâhlarımız da canlarımızın nezdindeki kutsallıklarını ve birlik kapısı olma işlevlerini kaybetmeye başlamışlardır. Bu olumsuz gidişat, 1980’lerin sonlarına doğru kendi öz örgütlerimizi kurmamıza ve Aleviliği örgütlü bir şekilde savunmaya başlamamıza rağmen, yinede tümden ortadan kalkmamıştır. İkrar bağında yaşanan bu çözülme ne yazık ki bugünde devam etmektedir.

Görgü Cemlerinin neredeyse yapılmamaya başlanması, musahipliğin özünün boşaltılması ve önemsenmemesi, dar mahkemelerinin tümden işlevsizleşmesi ve daha birçok alevi değerinin önemsenmemesi ikrar bağında yaşanan bu çözülmenin ortaya çıkartmış olduğu sonuçlardır.

Bu gidişatın önüne, ancak ikrara dayalı Alevi olma inancının ve düşüncesinin, Alevi bireyinin beyninde ve yüreğinde yeniden yeşertilmesiyle geçilebilinir. Bu yapılmadığı sürece ne asimilasyonun önüne geçmek mümkün olacaktır ne de Alevilerin birliğini ve Aleviliğin özünü korumak mümkün olacaktır.

Pir Sultan Abdal ikrarından dönmemek için canını verdi

Pir ve mürşidi tanımayan, “bunlarda kim oluyor” diyebilen bir insan Alevi ana babadan doğduğu için Alevi evladı olabilir, ama yol talibi olamaz. Bugün kendi toplumumuzun içinde yaşadığı birçok sorunun kaynağında ikrarsız, pirsiz ve mürşitsiz Alevi olma anlayışı vardır. Cemlerimizin içinin boşaltılmasının ve semahımızın dansa dönüştürülmesinin kaynağında da bu Alevilik dışı anlayış vardır.

Koyun beni Hakk aşkına yanayım
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
Yolumdan dönüp mahrum mu kalayım
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Kadılar müftüler fetva yazarsa
İşte kement işte boynum asarsa
İşte hançer işte kellem keserse
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Ulu mahşer olur divan kurulur
Suçlu suçsuz gelir orada dirilir
Piri olmayanlar orada bilinir
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Pir Sultan’ım arşa çıkar ünümüz
O’da bizim ulumuzdur pirimiz
Hakk’a teslim olsun garip canımız
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan.

Pirimiz Pir Sultan Abdal’ın uğruna canına feda ettiği ikrar yolunun adıdır!
Erenler cemine girdiğim zaman
Pir önünde ikrar verdiğim zaman
Enel-Hak sırrına erdiğim zaman
Tanrı beni ben tanrıyı yarattım

Derviş Kemal

Alevilik; kendi öz gerçekliği olan pir ile talip arasındaki ikrar bağı üzerinden kendisini yarınlar taşıyacaktır! İkrarına sadık kalanlara aşk olsun!

Paylaş

spot_img

İlginizi çekebilir

Bunlara baktınız mı?
Benzer Başlıklar

Selma Orundaş: Eşikteki ile Döşektekinin Kudreti

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 285. sayısında yayınlanmıştır. “Yol cümleden...

Madımak Katliamı Hafıza Merkezi Belgesel Filmi

BİLGİLENDİRME Sevgili Canlar, Madımak Katliamı Hafıza Merkezi Belgesel Filmi 2 Temmuz'da...

Özge Göncü: İyi Olmamızın Mücadele İle Ne Alakası Var?

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 285. sayısında yayınlanmıştır. Çetin mücadele...

Zeliha Korkmaz: 2024 Perspektifi Kadınlar İçin Mümkün Mü?

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 285. sayısında yayınlanmıştır. Geride bıraktığımız...

Alevilerin Sesi dergisine abone olmak ister misiniz?