Almanya Alevi Kadınlar Birliği NRW Bölge Temsilciği’nin organize ettiği ‘Kadına Şiddete Hayır!, İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!’ protesto etkinliği Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Parlementosu önünde gerçekleşti…
Mahmut Gül – Düsseldorf
Almanya’nın Düsseldorf kentindeki Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Parlementosu önünde bir araya gelen kadınlar, “Kadın kimsenin malı, mülkü, namusu, emredeceği, hükmedeceği, şiddet uygulayacağı bir varlık değildir. Tehditle, şiddetle, toplumsal baskılar ile bizleri susturamayacaksınız!” diyerek kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet, baskı ve her türlü tahakküme karşı çıktılar.
“Sorunlarımız ortak, mücadelemiz de ortak olacak” vurgusu yapılan protesto, alkışlar ve sloganlarla devam etti. Türkçe ve Almanca okunan basın açıklamalarında İstanbul sözleşmesinin hukuksal olarak da toplumsal olarak da bir ihtiyaç ve zorunluluk olduğunu ,aynı zamanda siyasi iktidarların toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için politikalar yürütmesi gerektiğini belirten kadınlar, dini, dili,ırkı fark etmeksizin kadınların yaşadığı sorunların ortak olduğu ve çözümü için de kadınların hep birlikte bir mücadele yürütmesi gerektiğini vurguladılar.
Avrupa’da kadın meclislerini kuruyoruz!
Örgütlü mücadelenin önemine dikkat çeken kadınlar, Avrupa’nın dört bir tarafında kadın meclislerini kurduklarını belirterek tüm kadınları dayanışmaya ve örgütlenmeye davet ettiler. Protesto katılımcıların konuşmalarının ardından hep bir ağızla söylenen ÇAV BELLA şarkısıyla son buldu!
İstanbul Sözleşmesi Nedir?
Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi ya da bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi, kadına karşı şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadelede temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen uluslararası insan hakları sözleşmesidir.
Sözleşme Avrupa Konseyi tarafından desteklenmektedir ve taraf devletleri hukukî olarak bağlar. Sözleşmenin dört temel ilkesi; kadına yönelik her türlü şiddetin ve ev içi şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçların kovuşturulması, suçluların cezalandırılması ve kadına karşı şiddet ile mücadele alanında bütüncül, eş güdümlü ve etkili işbirliği içeren politikaların hayata geçirilmesidir. Kadına karşı şiddeti bir insan hakkı ihlali ve ayrımcılık türü olarak tanımlayan, bağlayıcı nitelikte ilk uluslararası düzenlemedir. Tarafların sözleşme kapsamında vermiş oldukları taahhütler, bağımsız uzmanlar grubu GREVIO tarafından izlenmektedir.
