6 Mart 1921 tarihinde başlayan ve 17 Mart 1921’de sonlanan Koçgiri Katliamı’nın 100. yıl dönümündeyiz. Koçgiri Katliamı, resmi kayıtlara göre 1000, bölge insanının anlatımlara göre 4000 civarında Alevi’nin katledildiği karanlık bir dönemdir.
Katliam ile sınırlı kalınmayan ve her türlü tehcir ve asimilasyon politikalarının da uygulandığı bu karanlık dönemde, inanç ve gelenekler yasaklanarak, Koçgiri coğrafyası tarumar edilmiştir. Bu acıların üzerinden tam 100 yıl geçti. Fakat bugüne kadar toplumsal barış anlamında herhangi bir yüzleşme çabası olmadığı gibi ülkedeki hâkim zihniyet, Dersim, Maraş, Çorum, Madımak ve Gazi gibi yeni katliamları da bu acılara ekledi.
Aslında Koçgiri Katliamı’nı anlayabilmek için 1938’deki Dersim Soykırıma kadar geçen yirmi yıllık zaman dilimini iyi incelemek gerekiyor. Bugün ülkede hâkim olan Türk-İslam Sentezi’nin nasıl adım adım ve masumların kanını dökerek bugünlere geldiğini anlamak için ilk olarak Koçgiri Katliamı’na bakılması gerekiyor.
Türkiye halklarını; kamuoyunda yeteri kadar kendine yer bulamamış bir insanlık suçu olan Koçgiri Katliamı’yla yüzleşmeye davet ederken, Alişer Efendi ve Zarife Hanım nezdinde kaybettiğimiz canları da saygıyla anıyoruz. Başta Topal Osman ve Sakallı Nurettin Paşa olarak tanınan katiller olmak üzere bu katliamda payı bulunan herkesi lanetliyoruz.