Pazartesi, Eylül 16, 2024

Cemal Şahin: Acılar Paylaşarak Azalır Sevinçler Paylaşarak Çoğalır

Date:

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 287. sayısında yayınlanmıştır.

Normal olan her insan, mutlaka merak edip kendi kendine sormuştur:

– Ben kimim?

– Nereden geldim, nereye gideceğim?

– Bunları var eden nedir?

– Canlı ve cansız varlıklar nedir, nasıl oluştu?

Bunlar gibi birçok soruların cevabını, merak etmiştir.

Bu soruların her biri, uzun araştırma ve inceleme gerektiren konulardır.

İnsanlık tarihinin gelişim süreci içerisinde İnsanlar, bu gibi sorulara cevap vermeye çalıştılar.

Her insan bu gibi soruların cevaplarını, tek başlarına veremezler.

Çünkü bilimsel yol birikim ve kolektiflik gerektiren bir yoldur.

Bilim olduğu yerde kalamaz. Bu yola durmaksızın eklemeler yapılır.

Bilim, insanların olmasını arzu ettikleri veya inandıkları doğrultusunda, görüş belirtmez.

Bilim, insanların duyu ve düşüncelerinden, bağımsız ve tarafsızdır.

Gerçek ve doğru ne ise onu söyler.

Bu nedenler bilimsel verilere göre bizler; Evren’in bir parçası olan, Samanyolu galaksisi içerisinde bulunan,

Güneş Sistemi’nin bir gezegeni olan,

4,6 milyar yıl önce, Samanyolu Galaksisi içerisinde toz ve gaz bulutlarından oluşan,

3,8 milyar yıl öncede,  bütün canlıların yaşamı,  ilkel hücrelerle başladığı,

3,8 milyar yıldan bu yana,  bu tür canlılar, değişim, dönüşüm gibi mutasyonlara uğrayarak, günümüz canlı türlerini oluşturduğu,

Yaklaşık olarak 50 bin yıl önce ise,  “bilge adam” anlamına gelen insan türü, Homo Sapiens’ın ortaya çıktığı, o günlerden günümüze kadar insanlığın gelişim tarihine baktığımızda binlerce katliamlarla dolu bir tarihle karşılaşıyoruz.

Bu katliamlardan biri de 2 Temmuz 1993 yılında Sivas Madımak katliamıdır. Dünyanın neresinde olursa olsun her katliam bizim için lanetlenecek bir olaydır. Ancak Sivas Madımak Katliamının bizim ve duyarlı tüm insanlar için özel bir yeri vardır. Çünkü bu katliam 8 saatlik bir süre içerisinde tüm dünyanın gözleri önünde, canlı seyrede seyrede gerçekleşmiştir.

1993 yılı 2 Temmuz tarihinde Pir Sultan Anma etkinliklerine katılmak için Sivas’taki dostları ile barışı, sevgiyi, kardeşliği, özgürlüğü ve hoşgörüyü paylaşmak için giden,

İnsanlar arasında dil, din, etnik köken ayrımcılığının olmadığı, çok kültürlü bir yapı içerisinde herkesin kendisini özgürce ifade ettiği, düşünce ve inanç özgürlüğü önünde engellerin kalktığı ve cinsiyet ayırımının olmadığı, herkesin birbirlerinin dertlerine, kederlerine, acılarına, sevinçlerine ortak olunduğu bir toplumu oluşturmak için giden ülkemizin bilim adamları, yazarları, sanatçıları, aydınları, genç ve çocuk olan 35 canları; insanlık yolunda gelişimini tamamlayamayan ve doğa onları ilk çağda oluşturacağına bir yanlışlıkla zamanımızda oluşturan bir “GURUH” tarafından yakıldılar.

Otuz yıl sonra ise Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) öncülüğünde, bir daha insanların yakılmaması, sokak ortasında insanların öldürülmemesi ve kör bir kurşuna hedef olmaması, katliamlar nedeniyle anaların ağlamaması, çocukların istismara uğramaması için, Madımak’ta katledilen canların anısına bir girişimde bulunularak, bizlere ve tüm insanlığa bir görsel belge girişiminde bulunmaları ve birçok uğraşı sonucu “ÇOK KÖTÜ BİR ŞEY OLDU” adı altında görselleştirmeleri, yakılan canların aile fertleri ve tüm insanlığın acılarını paylaşarak azaltmaları onurlu bir girişim olarak tarihe mal edilmiştir.

Bu hizmet için emeği geçen tüm canları kutlarım.

Aşk ile.

 

 

 

 

Paylaş

spot_img

İlginizi çekebilir

Bunlara baktınız mı?
Benzer Başlıklar

Haldun Açıksözlü: 2 Temmuz 1993’den Bugüne Kalanlar; “Çok Kötü Bir Şey Oldu”

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 287. sayısında yayınlanmıştır. Kanayan bir...

Ayşe Gürocak: Tarihe not düşüldü

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 287. sayısında yayınlanmıştır. Madımak deyince...

Cevat Üstün: Madımak Hafıza Merkezi Sözlü Tarih Görüşmesi: Ne Hissettim, Tanıklığı Anlatmak Nasıldı?

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 287. sayısında yayınlanmıştır. Madımak Hafıza...

Burhanettin Kaya: Artık Hiç Bir Şey Eskisi Gibi Olmayacak!

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 287. sayısında yayınlanmıştır. Ne zaman...

Alevilerin Sesi dergisine abone olmak ister misiniz?