Bu röportaj Alevilerin Sesi dergisinin 293. sayısında yayınlanmıştır.
“Bir daha sesimizi duyamayabilirsiniz, hakkınızı helal edin” diye mesaj bıraktılar. Kendimi adeta cehennem gibi bir kabusta olduğumu düşündüm.
Elif Tabak: Sizi Tanıyabilir miyiz? Bize kendinizden biraz bahsedebilir misiniz?
Marwa Akdaboul: Benim adım Marwa Aldaboul, Suriye’li Arap Alevisiyim. Suriye’in kıyı kesimindeki Baniyas şehrinde doğdum ve eğitim öğretimimi bu şehirde tamamladım. Daha sonra Lattakia Üniversitesi’nde eğitimime başladım. Daha sonra Kamu Yönetimi alanında yüksek lisans ve Uluslararası İnsani Hukuk alanında yüksek lisans yapmak için Şam’a taşındım. Gönüllü olarak bir çok kurumda yaptığım çalışmalarımın yanı sıra bir çok yardım kuruluşu ve diğer insani yardım kuruluşlarıyla birlikte aynı anda işime başladım ve çalıştım. Geçmiş değerlerim eşdeğerlik, merhamet, saygı ve insani ilkelere dayanmaktadır.
Eğitimli, yardımsever ve arkadaş canlısı bir Aileden geliyorum.
Biz de tüm insanlar gibi bir aileyiz. Eskiden bu kadar aleni nefret söylemi veya ayrımcılık olmazdı.
Elif Tabak: Alevi inancınız nedeniyle Suriye’de ne tür sorunlar yaşadınız? Diğer inançlara sahip topluluklarla sorunlarınız oldu mu?
Marwa Akdaboul: Alevi inancım nedeniyle herhangi bir sorun yaşamadım, sadece bazı durumlarda Alevi olduğumu gizlemek zorunda kalıyorum ve inancımız ve dini ritüellerimiz hakkında konuşmaktan rahatsız oluyorum. Birkaç kez bazı insanların bana tuhaf gözle baktığını gördüm çünkü başörtüsü takmıyorum.
Ancak 2011’den itibaren, özellikle sosyal medyada Aleviler olarak inancım ve halkıma karşı çok fazla nefret söylemi deneyimlemeye başladım ve bu “Esad” rejimi çöktükten sonra önemli ölçüde arttı.
Daha önce diğer inançlara sahip diğer topluluklarla herhangi bir sorun yaşamadım.
Elif Tabak: HTS’nin 6 Mart’ta Arap Alevilere karşı başlattığı katliamı nasıl duydunuz ve akrabalarınız katledildi mi?
Marwa Akdaboul: HTS’nin 6 Mart’ta Arap Alevilere karşı başlattığı katliamı, WhatsApp üzerinden sürekli ailemle sohbet ederken ailemden duydum. Bir kaç gün bir erkek kardeşimde haber alamadık, tüm aile büyük bir endişe içindeydik. Yakınlarımızda ve diğer erkek kardeşimde abisini aramasını istedik. Sokağa cıkma yasağına rağmen küçük kardeşim ve yakınlarımız büyük erkek kardeşimin evine ulaşmayı başardılar. Kardeşim ve başka bir arkadaşı evde katledilmiş, küçük erkek kardeşim orda bu kayliama isyan edinçe nerden geldikleri bilinmeyen HTŞ güçleri orda diğer kardeşimide katlediyorlar, kardeşlerim ve diğer katledilen yakınlarımızın cenazeleri günlerce yerde kaldı, cenazelerimizi defnedilmesine musade etmediler. yakınlarım beni aradı” kardeşlerimin evlerinin içinde katledildiğini söylediler. Annem evlatsız, yeğenlerim babasız ve bende kardeşsiz kaldım, artık hiç bir erkek kardeşim yok. Benim kardeşlerim Esat’ın askerleri değildi biri öğretmen biride iş insanıydı, biz kimseye bir kötülük etmedik, Esat’ın artıkları değiliz büyük bir şansızlıkla sadece aynı inançtaydık hepsi bu kadar.
Elif Tabak: Diasporada yaşayan Suriye Arap Alevileri olarak toplumsal dayanışma çağrınız var mı?
Marwa Akdaboul: Evet o katliamdan sonra diasporada yaşayan Suriye Alevileri olarak bir araya gelmeye başladık ve şimdi ülkemizdeki halkımıza maddi, hukuki ve psikolojik olarak yardım etmek için birlikte çalışıyoruz.
Avrupa’daki bir çok kurum ve kuruluşa çağrımızdır lütfen bu katliamları durdurun.
Ayrıca gerek ingiltere, Avrupada ve Türkiye’de bize destek olan başta Aleviler ve herkese çok teşekkür ediyorum, iyiki Varlar ve iyiki bizlerle beraberler, acılarımızı bu dayanışma biraz hafifletiyor.