Cumartesi, Mayıs 17, 2025

Mayada Rihan, Zerka Sebahiye’nın Kızı: Dökülen Bu Kanda Adalet Nerede?

Date:

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 293. sayısında yayınlanmıştır.

Bir resim görmenizi istiyorum: Bir anne – benim annem –, tüm Suriyeli annelerin sembolü, oğullarının ve torununun cansız bedenleri önünde dimdik ayakta. Bu kişiler, insanlığın düşmanları olan teröristler tarafından soğukkanlılıkla öldürüldü, yalnızca Alevi oldukları için katledildiler. Annem korkuya boyun eğmedi. Cellatlarının önünde gözlerini yere indirmedi. Sarsılmaz bir onurla korkuya meydan okudu. Yine de bu suçlular, sınırsız korkaklıklarıyla, ona gitmesini emrettiler; kardeşlerimin ve yeğenimin kan gölü içindeki cesetlerini bırakmasını söylediler ki cesetleri ve evi yakıp suçlarının ve ihanetlerinin izlerini silebilsinler. Ama annem direndi, bitmez bir güç ve kararlılıkla ayakta kaldı. Dört gün boyunca orada durdu, kardeşlerimi ve yeğenimi bekledi, ta ki onları evin bahçesine gömmesine izin verilene kadar. Yedi gün sonra, ailem – ya da geriye kalanları – onları köy mezarlığına defnetti.

Cesetlerini ayaklar altına aldılar, ama annem sessizdi, suskunluğuna gömülmüştü. Onunla alay ettiler, hakaret ettiler, kardeşlerime infazdan önce ve sonra iğrenç sözler söylediler. Katiller yan evi işgal ederek, oradan onu durmaksızın izliyordu. Günde birkaç kez gelip evini ve kardeşlerimin evlerini yağmalıyor, tahrip ediyorlardı.

O gün, 7 Mart 2025’te, kardeşlerim ve yeğenim infaz edildikten hemen sonra, kardeşlerimin üç eşi çocuklarıyla birlikte tarlalara kaçtı; çünkü bu canavarların onları da öldürmeyi planladığını anlamışlardı.

Tam anlamıyla bir savaş sahnesiydi. Jolani ordusuna bağlı milisler, yüzlerce araçla geldi; dişlerine kadar silahlanmış askerler ve “doçka” lançerleriyle donatılmıştılar. Evlere, arabalara, taşlara… vahşice ve rastgele ateş açtılar. Evimize ulaşmadan önce mermiler duvarları deldi, ailemi koridora sığınarak kurşunlardan korunmaya zorladı. Sonra içeri girdiler, “Allahu akbar” çığlıkları ve “Alevi domuzlar sürüsü!” hakaretleriyle kapıyı zorladılar. Kardeşlerimin ve yeğenimin kimliklerini kontrol ettiler. Bazı terörist askerler üst kata çıktı, üç kardeşimin dairelerinin kapılarını kırdı, mobilyalara ve kıyafetlere ateş açtı; silah, para ve altın arıyorlardı. Her şeyi çaldılar. Aramaları bittiğinde – tabii ki silah bulamadılar – evden ayrıldılar. Ama başka milis grupları geldi, aynı vahşeti tekrarladı. Sondan bir önceki grup aileme şunu söyledi: “Siz güvendesiniz, içeride kalın, ama dikkatli olun, bir sonraki grup daha kötü.” Haklıydılar. O “daha kötü” grup geldi ve kardeşlerime, yeğenime dışarı çıkıp soyunmalarını emretti. Annem ve yeğenimin annesi onları durdurmaya çalıştı. Bir terörist annemi makineli tüfeğiyle itti, bir diğeri ayaklarının dibine ateş etti. Annem tehlikeyi umursamadan onları takip etti, çocukları yerine kendisini öldürmeleri için yalvardı. Onu hakaretlerle susturdular ve üçünü de vurarak öldürdüler. Yeğenimin annesi de kendisini öldürmeleri için yalvardı, oğlunun ölümüne dayanamıyordu. Cevap hemen geldi: “Sizi öldürmeyeceğiz ki acı çekesiniz.” Tam o anda başka bir terörist bağırdı: “Hepsini öldürmeliyiz!” Annem o an gelinime döndü ve “Çocuklarla kaçın!” diye seslendi. İşte o zaman kadınlar ve çocuklar tarlalara doğru koşmaya başladı.

Gerisini biliyorsunuz. Annemi ve suçlarını kendi elleriyle filme aldılar, savunmasız masum sivilleri katletmekten gurur duyuyorlardı.

Bu mu adalet? Bu mu insanlık?

 

Paylaş

spot_img

İlginizi çekebilir

Bunlara baktınız mı?
Benzer Başlıklar

Alevi ve Süryani heyeti, Ekümenik Patriği ile görüştü

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 293. sayısında yayınlanmıştır. Çok sayıda...

Ali Rıza Akyol: Türkiye’de Toplumsal Uyanış: Ölü Toprağı Atılıyor Mu?

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 293. sayısında yayınlanmıştır. Türkiye uzun...

Doç. Dr. Ayfer Karakaya-Stump: Suriye’deki Katliamlar ve Türkiye Alevileri

Bu röportaj Alevilerin Sesi dergisinin 293. sayısında yayınlanmıştır. Siyaseten büyük...

Suriyeli Yasmin Merhej ile Röportaj: “Esad artıkları olarak görüp, bizleri katlettiler.”

Bu röportaj Alevilerin Sesi dergisinin 293. sayısında yayınlanmıştır. Annem evlatsız,...

Alevilerin Sesi dergisine abone olmak ister misiniz?