Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 288. sayısında yayınlanmıştır.
Değerli Alevilerin Sesi Dergisi okuyucuları,
Son iki ayda çok önemli gelişmelere tanıklık ettik.
61. Hünkâr Bektaş Veli Anma Törenlerine siyasetçiler adeta akın etti. Alevi kurumlarının yanında olduklarını, milyonlarca Alevinin bir müdürlük içine sığdırılamayacağını, Alevilerin asla ve kat’a saraydan rızalık almayacağını, rızalığı canlardan alacaklarını dillendirdiler.
Buna karşılık, uzun yıllar önce ‘Memlekete komünizm lâzımsa, onu da biz getiririz’ diyen üst akıl devreye girdi ve bu kez de ‘Memlekete Alevi kurumu lâzımsa, onu da biz açarız’ hinliğiyle Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kurup, onun üzerinden Hünkâr’ın ölüm yıl dönümünü misafir kartlarıyla kutlamaya kalktılar. Sonuç olarak, Alevi kurumlarının dik duruşu sayesinde müktedirler bu girişimlerinden dolayı rezil-i rüsva oldular.
Alevisiz Alevilik Başkanlığı olarak tarihteki yerini alacak olan bu ucube kuruma karşı Alevi kurumları net tavır koydular ve şunu haykırdılar: “Asimilasyon üssü haline getirilen Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nı tanımıyoruz. Bu gibi kurum, kuruluş ve organizasyonların tümüne karşı kararlı mücadelemiz devam edecek.”
Bir başka önemli gelişme de Strasbourg’ta yaşandı. AABK (Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu), Strasbourg’ta Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Temsilciliği Bürosunu açtı. Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile daha sağlıklı ve kalıcı politikalar geliştirmek, diplomatik ilişkileri güçlendirmek amacıyla kurulan bu büro Alevilerin ve tüm mazlumların sesi olacatır.
Diğer önemli bir adım olan, Avrupa Alevi Çalıştayı, gene Strasboug’ta gerçekleşti. AABK’nın gerçekleştirdiği çalıştayda son 35 yılın kapsamlı bir değerlendirmesi yapıldı. Mevcut toplumsal dinamikler ışığında karşı karşıya olduğumuz tehlikeler tespit edildi, sonuç bildirgesi kamuoyuyla paylaşıldı. On iki madde de özetlenen sonuç bildirgesi, stratejik bir rehber niteliği taşıyor. Ümit ediyoruz ki, önümüzdeki süreçte toplumsal sorunların çözümünde yol gösterici olur.
Avrupa Alevi Çalıştayı’nda biz de Alevilerin Sesi dergisi adına bir sunum yaptık, medyadaki gelişmelere dair Canlara istatistiki bilgiler verdik ve dergimizle ilgili çeşitli videolar gösterdik.
Son olarak, Almanya’nın Köln şehrinde, Madımak Katliamı Hafıza Merkezi Projesi’nin son bölümü olan Sözlü Tarih arşivi erişime açıldı. Bu programla, AABK tarafından, katliamın 30. yıldönümü nedeniyle sürdürülen çerçeve proje tamamlamış oldu. Proje kapsamında belgesel, web belgesel, sanal müze ve dijital kütüphane geçtiğimiz aylarda kamuoyuna açılmıştı.
Tabi bizleri derinden sarsan en önemli gelişme ise Alevilerin Sesi dergisi Yayın Kurulu Üyesi ve yazarı, YOLarkadaşımız, dostumuz Turan Eser’in Hakk-a yürümesi oldu. Alevi toplumunun önde gelen aydınlarından biriydi. Eser, önceki dönemler Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanlığı da yaptı. Kıymetli dostumuz Eser’i kaybetmenin üzüntüsünü yaşarken başta Eser ailesi olmak üzere tüm sevenlerine Alevilerin Sesi dergisi olarak baş sağlığı ve sabırlar diliyoruz.
Sizlere de iyi okumalar diliyor, yeni sayımızda buluşmak dileğiyle, yayın ekibi adına hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum.