Pazar, Mart 23, 2025

AAGB’nin Aylin Yıldırım Röportajı: “Gençler, Köklerinizi Merak Edin ve Ona Sahip Çıkın!”

Date:

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 289. sayısında yayınlanmıştır.

Avrupa Alevi Gençler Birliği’nin (AAGB’nin) yaptığı röportaj ile Aylin Yıldırım’ı yakından tanıyalım.

İşte Aylin Yıldırım ile yaptığımız röportaj:

  1. Bize kendinden biraz bahseder misin?

Ben Aylin Yıldırım, 23 yaşındayım. Özüme doğru bir yolculuğa çıktım.

Bu yolculuk, aslında hep içimdeydi, ben bu yolun ve müziğin içine doğdum, onun içinde büyüdüm.

Dedem, babam, amcalarım, ablam ve abim… Hepsi müzikle iç içe. Ablam ve abimin “Meşk” adında bir grupları var ve onlar her zaman benim en büyük ilham kaynağım oldular. Çocukluğumdan beri attıkları her adımı büyük bir heyecan ve gururla izledim; hala da izliyorum.

Screenshot

Ne mutlu ki böyle bir şansım var ve onlarla büyüyorum, onların izinden ilerliyorum. Müzik, hayatımın bir parçası değil; aslında benim bir parçam. Çoğu zaman kendimi ifade etme biçimim.

Screenshot

Derdimiz, kendimizden bir şeyler yaratmak. Özümüze inerek, pirlerimizin, âşıklarımızın ve ozanlarımızın izinden yürüyerek, yeryüzünün acılarını dillendirerek ve insana dair ne varsa dile getirmek.

Kendi özümle ve köklerimle bir yolculuktayım. Her adımda beni ben yapan derinliklere iniyor, geçmişin sıcaklığına dokunuyorum. Köklerimin farkına vardıkça, kendimi daha çok buluyor ve ruhumun gerçek sesini duymaya başlıyorum.

  1. Müzik yolculuğunun ilham kaynağı nedir?

En büyük kaynağım dedem. Beni bu yola âşık eden de o. Sevgisini, öğütlerini, yüreğindeki Hakk’ı içimde çiçek gibi büyütüyorum. O, dünyadaki her şeye sevgiyle bağlanırdı; bir çiçeğe, bir böceğe, yaprağa, toprağa… Her konuşmamızda içime ilham dolardı. Yola dair hep yeni bir şeyler öğrenirdim ondan. Dedem benim rehberim, yol gösterenim oldu. Bugün dilimde nefesler varsa, elimde sazım varsa, hepsi onun sayesinde.

Screenshot
Screenshot

 

 

Küçükken yanına her gittiğimizde bize saatlerce türküler söylerdi. Deyişler, nefesler… Ve sonrasında uzun uzun anlamlarını anlatırdı. Şimdi dönüp bakınca, o deyişlerle büyürken hayatımıza nasıl dokunduğunu daha iyi anlıyorum…

Dedem, sadece bir rehber değil, yüreğime de bir ışık oldu. Onun bıraktığı izlerle bu yola girdim ve attığım her adımda onun öğrettiklerini taşıyorum.

Adını ya da sesini duyduğum her an gözlerim dolar ancak yüreğimi büsbütün bir gurur da sarar. Çocukluğum ondan aldığım ilhamla şekillendi, geleceğim onun mirası üzerinden yükseliyor.

Dedem duygu yüklü bir insandı… Onun tedrisatından geçen bir torunu olarak, duygudan bağımsız hareket etmem düşünülemezdi.

“Sizi size, sizi özünüzdeki Hakk’a teslim ediyorum” -Dursun Yıldırım

  1. Önümüzdeki dönemde adını ve sesini daha çok duyma imkanımız olacak mı?

Umarım! Kısa bir süre önce ilk albümümüzü çıkardık “Bu bir demdir”.

Bu benim için çok büyük bir adım oldu. Yıllardır içimde büyüttüğüm, gönülden dilediğim bir hayaldi. Albümde hem geleneğimizi hem de modern tınıları bir araya getirdik. Jazz ve soul dokunuşlarıyla geçmişin izlerini geleceğe taşımaya çalıştık. Şimdi tek isteğimiz, bu müziği daha fazla insanla paylaşmak.

Dedem, kitapları, şiirleri, türküleri çok severdi. Yanına her gittiğimde ya elinde sazı, ya da kitabı olurdu. Beğendiği sözleri bir kenara yazar, toplar ve bize de hep derdi ki:

“Bunları saklayın, okuyun.”

Şimdi ise onun birikiminden, kitaplarından seçtiğimiz şiirlerle bir albüm çıkardık…

Ömrüme böylece sırlandı. Bu albüm benim için sadece bir müzik çalışması değil; bir var oluşun, bir ömrün, geleneğin, geçmişin izi, hatırası. Onun bıraktığı izlerin peşinden yol aldım. Bu da böyle bir dem.

  1. Müziğinde güzel bir harmoni ve farklı kültürlerin modern tınıları yer almakta. Müziğinin renklerini ve gençlerle bağ kurup kurmadığını merak ediyoruz. Bize biraz bahsedebilir misin?

Müziğim, geçmişle geleceği birleştirme çabası diyebilirim. Geleneksel seslerimizi modern tınılarla buluşturuyoruz, çünkü kültürümüzü sadece korumak değil, yaşatmak da istiyoruz. Bunu yaparken gençlere ulaşmayı önemsiyorum. Müziğimizin bir köprüsü var; hem köklerimize bağlı hem de geleceğe dönük. Gençlerle bu bağı kurabildiğimizi görmek beni çok mutlu ediyor. Bu tınılar onlara hem tanıdık hem de yeni bir heyecan veriyor.

Bu bağ, beni yolumda motive eden en güçlü şeylerden biri. Bir yandan da âşıklarımızın ve ozanlarımızın yüzlerce yıl öncesine dayanan, unutulmaya yüz tutmuş sözlerini yeniden gün yüzüne çıkarıyoruz. 1400’lerden, 1700’lerden bize kalan bu eserleri modern tınılarla birleştiriyoruz. Böylece hem geçmişi yaşatıyor hem de geleceğe umut taşıyoruz.

Albümümüzde de bunu yansıttık. Geleneksel sesleri ve ritimleri, jazz ve soul dokunuşlarıyla harmanladık. Geçmişin izlerini, geleceğin umuduyla bir araya getirdik.

Bu da böyle bir dem.

  1. Alevi toplumuna neler söylemek istersin? Toplumumuza bir mesajın var mı?

Alevi kültürümüz gerçekten çok derin, çok özel bir miras. Ama zamanla bazı değerlerimizin unutulmaya başladığını görüyorum ve bu beni çok üzüyor. Hepimizin bu kültüre sahip çıkması gerekiyor. Büyüklerimizin anlattıkları, yaşadıkları öyle kıymetli ki… Onlarla daha çok vakit geçirin, anlattıklarını dinleyin, hatta fırsatınız varsa kayıt alın. Çünkü onların her sözü bir ışık, bir yol olabilir bizler için.

Bizim köklerimiz sevgiyi, eşitliği ve insanlığı temel alıyor. Bu değerler bizim en büyük hazinemiz. Ne olursa olsun bu değerleri unutmamak, her fırsatta hatırlamak ve yaşatmak çok önemli. Kültürümüzü ileriye taşımak ve yaşatmak hepimizin elinde. Her birimiz ufacık da olsa bir şeyler yapsak; kardeşlerimize, kuzenlerimize, yeğenlerimize bu değerleri anlatsak, aktarabilsek, çok büyük bir şey başarmış oluruz.

Bu yolu sürdürmek benim için çok değerli. Çünkü kültürümüzün yaşaması, yeni nesillere ulaşması hepimizin sorumluluğu. Yol öyle güzel ki, değerli ki…

“Yolumuzu yol eyledik, her çiçekten bal eyledik.” – Pir Sultan Abdal

  1. Gençlerden ne bekliyorsun? Seni ve bu müziği yaşatmak için neler yapabilirler?

Gençlerden tek isteğim, köklerini merak etmeleri ve onlara sahip çıkmaları. Bizim geçmişimiz, sadece bir tarih değil; bir yaşam biçimi, bir kültür, bir sevgi. Büyüklerimize daha çok zaman ayırın, onların anlattıklarını dinleyin, hikayelerini, birikimlerini öğrenin. O kadar kıymetli şeyler var ki, bunları saklayın ve yaşatın. Ama en önemlisi, bu mirası bir sonraki nesle aktarın. Bu sadece benim müziğimle ilgili değil, hepimizin kültürel aidiyetiyle ilgili bir sorumluluk.

Hep birlikte olursak, birbirimizi desteklersek, bu yol daha güçlü bir şekilde devam eder, yeni tohumlar ekilir, yeni çiçekler açar. Kendi yolunuzda yürürken, geçmişinizden aldığınız gücü hissedin.

Eğer şanslıysanız, hala büyükleriniz yaşıyordur. Onlarla vakit geçirin, onlara sorular sorun, birikimlerinden faydalanın. O kadar değerli ki her sohbet, her anı. Bunları kaydedin, arşivleyin. Bir gün çok ihtiyacınız olacak. Hem kendinizi daha iyi bulacaksınız, hem de geçmişin değerini doğru bir şekilde aktarabileceksiniz.

Gidin köklerinizi,topraklarınızı ziyaret edin. O toprağa dokunun, büyüklerinizin geçtiği yollardan geçin,hayaller kurun ve bu değerlerin farkına varın.

Her bir sohbet, bir ışık olabilir. Bir söz, size bir yol gösterebilir. Onların hikayeleri, sadece geçmişi değil, sizin geleceğinizi de şekillendirebilir.

İşte bugünkü görevin: Aile büyüklerini aramak.

Sevgilerimle!

 

 

Paylaş

spot_img

İlginizi çekebilir

Bunlara baktınız mı?
Benzer Başlıklar

Prof. Dr. Nazire Akbulut: Canlı ve Taze Kadınlar

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 292. sayısında yayınlanmıştır. Bir edebiyatçıya...

Yaşar Seyman: Kadın Mücadelesi Yaşam Mücadelesidir!

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 292. sayısında yayınlanmıştır. “Eğer tahtta...

Emel Sungur Uzman: Kadınlar Güçlüdürm Hele Çocukları ve İnandıkları Dava Söz Konusu Olursa

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 292. sayısında yayınlanmıştır. Kaktüsler Susuz...

Ayten Kaya Görgün: Babasına Şaşırıyormuş!

Bu yazı Alevilerin Sesi dergisinin 292. sayısında yayınlanmıştır. Üstünde hiç...

Alevilerin Sesi dergisine abone olmak ister misiniz?